Kırım Türklerinin Sürgünü ve Katliamları

Başlatan Mustafa, Ksm 19, 2024, 11:40 ÖÖ

« önceki - sonraki »

Mustafa

Kırım Türklerinin sürgünü ve katliamları, 18. yüzyıldan başlayarak özellikle 20. yüzyılda Sovyetler Birliği döneminde yoğunlaşmış, bu halkın tarihine derin acılar bırakmıştır. Kırım Türkleri, Osmanlı ile bağları güçlü bir Türk-Müslüman halk olarak Kırım Hanlığı'nın Rus İmparatorluğu tarafından işgal edilmesiyle sistematik baskı, sürgün ve katliamlara maruz kalmıştır. İşte bu sürecin detayları:

1. Kırım Hanlığı'nın Çöküşü ve İlk Göçler (18. Yüzyıl)
1.1. Kırım Hanlığı'nın İşgali (1783)
Rusya'nın Kırım'ı İlhakı:
1783 yılında Rus Çariçesi II. Katerina, Osmanlı'nın desteğini kaybeden Kırım Hanlığı'nı ilhak etti. Bu ilhak, Kırım Türkleri için baskı ve asimilasyon politikalarının başlangıcı oldu.
Ruslaşma Politikaları:
Rusya, Kırım Türklerini Hristiyanlaştırmak ve kültürel olarak asimile etmek için çeşitli uygulamalara başladı. Türklerin camileri kapatıldı, toprakları ellerinden alındı ve ibadet özgürlükleri kısıtlandı.
1.2. İlk Göç Dalgası (1783-1860)
Toprak Kaybı ve Baskılar:
Türklerin topraklarına el konularak Rus kökenli yerleşimciler yerleştirildi. Bu durum Kırım Türklerinin ekonomik gücünü yok etti.
Osmanlı'ya Göç:
19. yüzyıl boyunca Rusya'nın baskılarından kaçan yüz binlerce Kırım Türkü, Anadolu ve Balkanlara göç etti. Bu göçler sırasında açlık, hastalık ve zor koşullar nedeniyle büyük kayıplar yaşandı.
2. 20. Yüzyılda Kırım Türklerinin Katliamları ve Sürgünleri
2.1. Sovyet Rejimi Dönemi ve İlk Baskılar
Bolşevik Devrimi (1917) Sonrası:
1917'de Rusya'da Bolşevik Devrimi gerçekleştiğinde, Kırım Türkleri kısa bir süre bağımsızlık ilan etse de, 1921'de Kırım Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kurularak Moskova'ya bağlandı.
Toprak Reformu ve Zorunlu Kolektivizasyon:
Türklerin sahip olduğu topraklara el konuldu, zengin çiftçiler (kulaklar) ya sürgün edildi ya da infaz edildi.
Açlık Krizi (1921-1922):
Sovyet rejiminin tarım politikaları sonucu Kırım'da büyük bir kıtlık yaşandı. Yaklaşık 100.000 Kırım Tatarı açlıktan hayatını kaybetti.
2.2. Stalin Dönemi ve Büyük Katliamlar
Baskı Politikalarının Artışı:
Stalin yönetimi sırasında Kırım Türkleri, Sovyet rejimine sadakatsizlikle suçlandı ve sistematik baskılara maruz kaldı.
Din ve Kültüre Yönelik Baskılar:
Camiler kapatıldı, Türkçe eğitime son verildi, dini liderler ve entelektüeller sürgüne gönderildi veya öldürüldü.
3. 18 Mayıs 1944: Büyük Sürgün
3.1. Alman İşgali ve Türklerin Suçlanması
II. Dünya Savaşı sırasında Kırım, kısa bir süre Alman işgali altında kaldı. Sovyetler, Kırım Türklerini Almanlarla işbirliği yapmakla suçladı.
Bu suçlamalar, sürgün ve etnik temizliğin bahanesi olarak kullanıldı.
3.2. Sürgün Kararı
Stalin'in Emri:
18 Mayıs 1944'te Stalin, tüm Kırım Türklerinin "hain" ilan edilerek Orta Asya'ya sürgün edilmesi talimatını verdi.
Sürgün Operasyonu:
NKVD (Sovyet Gizli Polisi) tarafından sabahın erken saatlerinde köyler basıldı. Kırım Türkleri, birkaç saat içinde yanlarına hiçbir şey almalarına izin verilmeden hayvan vagonlarına dolduruldu.
Sürgün edilenlerin çoğu Özbekistan, Kazakistan ve Sibirya'ya gönderildi.
3.3. Sürgün Sırasındaki Kayıplar
Zor Koşullar:
Sürgün sırasında hayvan vagonlarındaki kötü koşullar nedeniyle açlık, susuzluk ve hastalıklar sebebiyle yaklaşık 200.000 Kırım Türkü yolda hayatını kaybetti.
Kayıp Oranı:
Toplamda Kırım Türklerinin %46'sı sürgün sürecinde veya sürgün bölgelerinde hayatını kaybetti. Bu, dünya tarihindeki en büyük etnik temizlik hareketlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
4. Sürgünden Sonra Hayatta Kalanların Durumu
4.1. Zorla Yerleştirme
Özbekistan ve Kazakistan gibi bölgelere sürülen Kırım Türkleri, ağır işlerde çalıştırıldı. Açlık, hastalık ve kötü yaşam koşulları halkın hayatını daha da zorlaştırdı.
4.2. Kültürel Yok Oluş
Kırım Türklerinin dili, dini ve kültürel mirası üzerindeki baskılar devam etti. Türklerin isimleri değiştirildi, kültürel kimlikleri yok edilmeye çalışıldı.
5. Sürgün Sonrası Mücadele ve Kırım'a Dönüş
5.1. Sovyetler Sonrası Mücadele
1980'lerden itibaren Kırım Türkleri, sürgün edildikleri topraklarda örgütlenerek Kırım'a dönüş mücadelesi başlattı.
Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu:
Kırım Tatar halkının lideri olan Kırımoğlu, bu mücadelede önemli bir rol oynadı. Uluslararası kamuoyunun dikkatini Kırım Türklerinin trajedisine çekti.
5.2. 1989'da Kırım'a Dönüş İzni
Sovyetler Birliği'nin dağılma sürecinde, 1989 yılında Kırım Türklerinin ana vatanlarına dönmesine izin verildi. Ancak bu dönüş, uzun yıllar boyunca ciddi ekonomik ve sosyal zorluklarla karşılandı.
6. Sonuç ve Etkileri
Kırım Türklerinin sürgünü ve katliamları, bir halkın kültürel ve fiziksel olarak yok edilmeye çalışıldığı insanlık suçlarından biridir.
Bu olaylar, Kırım Türklerinin kimliğini derinden etkilemiş ve diaspora toplulukları oluşturmuştur.
18 Mayıs 1944, Kırım Türkleri için bir soykırım olarak kabul edilmektedir ve bu trajedi günümüzde de hatırlanarak anılmaktadır.










Vatan ne Türkiye'dir Türklere ne Türkistan. Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir Türklere Turan.